alternate 2 Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • alternate 2
    f. 1. -i nöbetleşe/sırayla yapmak. 2. -in birbirini sırayla izlemesini sağlamak; (with) birbirini sırayla izlemek/takip etmek: In her speech she alternates the stilted with the vulgar. Konuşmasında kitabi ve adi sözler birbirini izler. 3. between (iki durum) arasında gidip gelmek: He alternates between dissipation and mortification. Ya sefahat, ya riyazet içinde yaşıyor o. alternating current elek. dalgalı akım, alternatif akım.